İsrail’de idari tutukluluk uygulaması hız kazandı

İsrail, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından İngiliz Manda yönetiminin ilan ettiği askeri olağanüstü hal kanunlarını benimseyerek, şüphelileri suçlama olmaksızın “güvenlik gerekçesiyle” demir parmaklıklar ardına gönderdiği “idari tutukluluk” uygulamasına 7 Ekim’den sonra hız verdi.

İsrail’in işgal altındaki topraklardaki Filistinlilere karşı kullandığı yargı silahı “idari tutukluluk” 7 Ekim’in ardından başlattığı gözaltı dalgasında daha da öne çıktı.

Filistin Esirler Cemiyetinin açıkladığı verilere göre, İsrail 7 Ekim’den bu yana 4 bin 785 Filistinliyi gözaltına aldı.

İsrail hapishanelerinde demir parmaklıklar arkasında “idari tutukluluk” cezası alanların sayısı 7 Ekim öncesinde 1320 iken 7 Ekim’den sonra 2 bin 870’e yükseldi.

Bu, son 30 yılda en fazla Filistinlinin “idari tutukluluk uygulamasıyla demir parmaklıklar arkasına gönderildiği sayı” olarak kayıtlara geçti.

İdari tutukluluk nedir?

İsrail’in 1967’den beri Filistinlilere uyguladığı “idari tutukluluk”, İngiliz sömürge dönemindeki Olağanüstü Hal Yasası’ndan uyarlanan İsrail askeri yasaları içinde yer alıyor.

İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria’da “ileride suç işleyebileceği” gerekçesiyle Filistinlileri “idari tutuklu” olarak gözaltına alabiliyor.

Gözaltındaki Filistinliler 8 gün içinde askeri mahkemeye çıkarılıyor. Zanlı, istihbarat servislerinin yönelttiği suçlamayı ya da bununla ilgili iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’in (Şabak) askeri istihbarata ve mahkemeye sunduğu delilleri “güvenlik açığı oluşabileceği” gerekçesiyle öğrenemiyor.

Bu nedenle tutuklunun kendini savunabileceği bir yargı süreci işlemiyor.

İsrailli insan hakları örgütlerine göre, askeri mahkemeler tutuklanan kişiler hakkında “damga vuran memur” gibi karar alıyor.

Filistinliler, haklarındaki suçlamayı öğrenemeden, kendilerini savunma hakkından mahrum olarak 6 aya kadar hapse atılabiliyor.

Bu sürenin sonunda yeniden askeri mahkemeye sevk edilen ancak ne ile suçlandığından habersiz bir Filistinlinin tutukluluk süresi defalarca uzatılabiliyor.

7 Ekim’den sonra gözaltına alınan Filistinlilerin yüzde 80’ine “idari tutukluluk” cezası

Filistin Esirler Cemiyeti Başkanı Kaddura Faris, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail’in 7 Ekim’den sonra gözaltına aldığı Filistinlilerin yüzde 80’i hakkında “idari tutukluluk” cezası verildiğini söyledi.

İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin yakında yarısının “idari tutukluluk” kapsamında hapse atılmış hale geleceğini aktaran Faris, bölgede gerilimin arttığı I. ve II. İntifada’da dahi bu kadar yüksek tutuklu sayılarına çıkılmadığını kaydetti.

Faris, sözlerine şöyle devam etti:

“İsrail, gözaltı dalgasıyla intikam savaşı yürütüyor. Gözaltı baskınlarında, hapishaneye kadar varan süreçte taciz, aşağılama, kışkırtma, haneyi tahrip, işkenceye başvuruyor.

Hapishanelerdeki koşullarsa eşi görülmemiş. Esirler gün boyunca acımasızca muamele görüyorlar, açlık, soğuk, taciz ve işkenceden hayatını kaybedenler var.”

İsrail’in kuruluşu sırasında Filistinlileri acımasız saldırılarıyla topraklarından göçe zorlayan Irgun, Stern, Hagana, Palmach gibi örgütlere işaret eden Faris, “İsrail iğrenç bir rejim halini alarak aslına döndü. Bir grup terör örgütü olarak başlayan devlet bugün bütün parçalarıyla çeteler koalisyonuna dönüştü.” ifadelerini kullandı.

Ayrım gözetmeyen gözaltı listeleri

Filistin Esirler Cemiyeti Başkanı, İsrail’in sicilinde tutukluluk bulunan her ismi son dönemde idari tutukluluk listesine aldığına işaret etti.

“Çoğunluğu Hamas ile ilişkili akademisyen, meclis üyesi, kurum yöneticisi ve öğrencilerin ayırt edilmeksizin tekrar demir parmaklıklar ardına gönderildiği” bilgisini paylaşan Faris, İsrail’in suçlama yöneltemeyeceği Filistin toplumunun elit tabakasını “idari tutukluluk”la cezalandırdığını vurguladı.

Avukat karanlık bir odada yürüyor

İsrail’in bu ırkçı yasayı uygulamak için bazı askeri kanunlar ve emirler çıkardığına dikkati çeken Faris, idari tutukluların çıkarıldığı askeri mahkemeyi “kirli bir oyun” şeklinde tanımlayarak şunları kaydetti:

“Mahkemede hiçbir şey olmaz. Avukat, suçlamaların nedenini, nasılını öğrenmeye çalışsa da nafiledir. Avukat karanlık bir odada yürür. Ben bunların bazı kayıtlarını okudum. Avukatlar İsrail’in edindiği istihbaratı öğrenmeye çalışsalar da hiç yanıt yok.

Savcı, subay, hakim hepsi ordudan, bu nasıl bir mahkeme? Bu bir mahkeme değil. Bazıları dört defa 6 aylığına idari tutuklulukla gözaltına alınıyor ve 3-4 ay sonra yeniden gözaltına alınıyor ve 15 yıldan uzun süre idari tutukluluk cezası çekenler var.”

Faris, “Bu çirkin bir politika bu resmen ırkçılık, bu İsrail’in kimliği.” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir